You're too hard to handle.
Sen, tutmak için fazla sertsin.
Scandal after scandal.
Skandaldan sonra skandal.
You must think I'm naive.
Sen, benim, toy olduğumu düşünmelisin.
I don't want you to go.
Ben, gitmen için seni istemem.
But I need you to leave.
Ama ben, bırakman için sana ihtiyaç duyarım.
It's wild alibis and those outrageous lies.
Vahşi mazeretler ve o rezil yalanlardır.
You expect me to believe.
Sen, inanmam için beni beklersin.
I don't want you to go.
Ben, gitmen için seni istemem.
But I need you to leave.
Ama ben, bırakman için sana ihtiyaç duyarım.
Well, I've thought about it and I've made up my mind.
İyi, ben, onun hakkında düşündüm, ve ben, benim aklımı yaptım.
It's time we call it quits.
Bizim, onun, bıraktığını çağırdığımız zamandır.
You know you may be fun for Saturday night.
Sen, senin, Cumartesi gecesi boyunca eğlence olabildiğini bilirsin.
But the rest of the week is the pits.
Ama haftanın kalanı, çukurlardır.
Measure what we have between the good and the bad.
Bizim, iyi ve kötü arasında ne sahip olduğumuzu ölç.
And there's just too much uncertainty.
Ve, sadece çok fazla belirsizlik vardır.
I don't want you to go.
Ben, gitmen için seni istemem.
But I need you to leave.
[ reklamı gizle ]
[ 22013 ] I Don't Want You To Go (but I Need You To Leave) Çeviri, AkorMerkezi.com'da yayınlanmıştır. http://www.akormerkezi.com
İçerik Kısa Linki:
Beğendiniz mi? I Don't Want You To Go (but I Need You To Leave) Çeviri sayfasını Şimdi paylaşın:
I Don't Want You To Go (but I Need You To Leave) Çeviri için Komoçotoko'dan Gelenler