Trapped in a prism, in a prism of light Bir prizma içinde sıkışan, ışığın prizması Alone in the darkness, darkness of white Karanlıktaki yalnızlık, beyazın karanlığı We fell in love, alone on a stage Aşık oluyoruz, bir sahnede tek başına In the reflective age Yansıtan devirde
Entre la nuit, la nuit et l'aurore. Gece ve şafak vakti arasında Entre les royaumes, des vivants et des morts. Ölülerin ve yaşayanların krallıklarının arasında If this is heaven Burası cennetse I don't know what it's for Ne içindir bilmiyorum If I can't find you there Seni orada bulamazsam I don't care Umrumda değil
I thought, I found a way to enter Düşündüm ve bir giriş yolu buldum It's just a Reflektor (It's just a Reflektor) Bu sadece bir yansıtıcı ( bu sadece bir yansıtıcı) I thought, I found the connector Düşündüm ve bağlayıcı buldum It's just a Reflektor (It's just a Reflektor) Bu sadece bir yansıtıcı ( bu sadece bir yansıtıcı)
Now, the signals we send, are deflected again Şimdi, işaretler bize gönderildi, tekrardan saptırıldı We're still connected, but are we even friends? Biz hala bağlıyız, ama arkadaşlar da hala bağlı mı? We fell in love when I was nineteen 19 yaşındayken aşık olmuştum And I was staring at a screen Şimdi bir ekranda parlıyorum
Entre la nuit, la nuit et l'aurore. Gece ve şafak vakti arasında Entre les voyants, les vivants et les morts. Yaşayanları ve ölüleri görenlerin arasında If this is heaven Bu cennetse I need something more Daha fazla şeye ihtiyacım var Just a place to be alone Sadece yalnız kalabileceğim bir yer 'Cause you're my home Çünkü benim evimdesin
I thought, I found a way to enter Düşündüm ve bir giriş yolu buldum It's just a Reflektor (It's just a Reflektor) Bu sadece bir yansıtıcı ( bu sadece bir yansıtıcı) I thought, I found the connector Düşündüm ve bağlayıcı buldum It's just a Reflektor (It's just a Reflektor) Bu sadece bir yansıtıcı ( bu sadece bir yansıtıcı)
It's just a Reflektor (It's just a Reflektor) Bu sadece bir yansıtıcı (bu sadece bir yansıtıcı)
It's just a Reflektor (It's just a Reflektor) Bu sadece bir yansıtıcı (bu sadece bir yansıtıcı)
It's just a Reflektor (It's just a Reflektor) Bu sadece bir yansıtıcı (bu sadece bir yansıtıcı)
Reflektor (Just a Reflektor) Yansıtıcı (sadece bir yansıtıcı) (Just a Reflektor) just a Reflektor (Sadece bir yansıtıcı) sadece bir yansıtıcı (Just a Reflektor) just a Reflektor (Reflektor) (Sadece bir yansıtıcı) sadece bir yansıtıcı (yansıtıcı) (Just a Reflektor) (Sadece bir yansıtıcı) (Just a Reflektor) (Sadece bir yansıtıcı) (Just a Reflektor, just a Reflektor) (Sadece bir yansıtıcı, sadece bir yansıtıcı) (Just a Reflektor, just a Reflektor) (Sadece bir yansıtıcı, sadece bir yansıtıcı)
Just a reflection, of a reflection Sadece bir yansımanın yansıması Of a reflection, of a reflection, of a reflection Bir yansımanın, bir yansımanın, bir yansımanın Will I see you on the other side? (Just a Reflektor) Seni diğer tarafta görebilecek miyim? (Sadece bir yanstıcı) We all got things to hide (Just a Reflektor) Gizlenmek için her şeyimiz var (Sadece bir yansıtıcı) It's just a reflection of a reflection Bu sadece bir yansımanın yansıması Of a reflection, of a reflection, of a reflection Bir yansımanın, bir yansımanın, bir yansımanın
Will I see you on the other side? (Just a Reflektor) Seni diğer tarafta görebilecek miyim? (Sadece bir yanstıcı) We all got things to hide (Just a Reflektor) Gizlenmek için her şeyimiz var (Sadece bir yansıtıcı)
Alright, let's go back Tamam, hadi geri dönelim Our song escapes, on little silver discs Şarkımız kaçıyor, küçük gümüş tekerlerde Our love is plastic, we'll break it to bits Bizim aşkımız plastik, onu parçalara ayırabiliriz I want to break free, but will they break me? Kurtulmak istiyorum, ama onlar beni bırakır mı? Down, down, down, don't mess around Aşağı, aşağı, aşağı, sakın vakit geçirme
I thought, I found a way to enter Düşündüm ve bir giriş yolu buldum It's just a Reflektor (It's just a Reflektor) Bu sadece bir yansıtıcı ( bu sadece bir yansıtıcı) I thought, I found the connector Düşündüm ve bağlayıcı buldum It's just a Reflektor (It's just a Reflektor) Bu sadece bir yansıtıcı ( bu sadece bir yansıtıcı)
It's just a Reflektor Bu sadece bir yansıtıcı
It's just a Reflektor (It's just a Reflektor) Bu sadece bir yansıtıcı ( bu sadece bir yansıtıcı)
It's just a Reflektor (It's just a Reflektor) Bu sadece bir yansıtıcı ( bu sadece bir yansıtıcı) It's just a Reflektor (It's just a Reflektor) Bu sadece bir yansıtıcı ( bu sadece bir yansıtıcı)
Thought you would bring me to the resurrector Canlandırmak için beni getirebileceğini düşünüyorum Turns out it was just a Reflektor (It's just a Reflektor) Sadece bir yansıtıcıya dönüştü (bu sadece bir yansıtıcı)
Thought you would bring me to the resurrector Canlandırmak için beni getirebileceğini düşünüyorum Turns out it was just a Reflektor (It's just a Reflektor) Sadece bir yansıtıcıya dönüştü (bu sadece bir yansıtıcı) Thought you would bring to me the resurrector Canlandırmak için beni getirebileceğini düşünüyorum Turns out you were just a Reflektor Bir yansıtıcıya dönüştün It's just a Reflektor (It's just a Reflektor) Sadece bir yansıtıcı (Sadece bir yansıtıcı) (It's just a Reflektor) Just a Reflektor (Sadece bir yansıtıcı) sadece bir yansıtıcı
Just a Reflektor Sadece bir yansıtıcı Just a Reflektor Sadece bir yansıtıcı Just a Reflektor Sadece bir yansıtıcı Will I see you on the other side? Seni diğer tarafta görecek miyim? It's just a Reflektor Sadece bir yansıtıcı Will I see you on the other side? (Reflektor) Seni diğer tarafta görecek miyim? (Yansıtıcı) We all got things to hide (Reflektor) Saklanmak için her şeyimiz var (Yansıtıcı) Just a Reflektor Sadece bir yansıtıcı Will I see you on the other side? Seni diğer darafta görecek miyim? Reflektor Çeviri, AkorMerkezi.com'da yayınlanmıştır. http://www.akormerkezi.com
İçerik Kısa Linki:
Beğendiniz mi? Reflektor Çeviri sayfasını Şimdi paylaşın: