Uzun uzun yolları arşınladım; dağ tepe aştım geldim sana Turkish rap-hiphopla, B arikat'la Bu ne biçim dünya böyle; kurtlar sofrasında ters gidiyor her şey.. Burada yaşamak aynen kabus gibi valla; yalla! Canı cehenneme; olmaz olsun böyle dünya Nerede solucana bile saygı gösteren Tibet nerede? Tibet'e özgürlük! Kızları sünnet eden Somali'ni al da başına da çal, çal! ikiyüzlü adi dünya! Balet değil bu, lanet; lanet dünya bu Uzaklara hiç bakma; cehennem burada; tam da burada bak! Al işte gör; mal'a kabus gibi tokat: süt banyosunda tabak kıran kırıklar; açlıkt an düşenleri bekler kefensiz mezarlar; ikisi de aynı anda, aynı topraklarda Görünen o köy bu kılavuz istemez, hiç gerekmez Karanlığa alkış tutan şakşakçı zübükler Savaştan pirim yapan tüm dümbükler Takmaz, bakmaz, aldırmazlar hiç ölüp giden gençlere Nerede Barikat; Barikat nerede? Yükselsin Barikat! Yalanlar yıkılsın; yakılsın, af yok! Ezilsin sinsi yılanın başı! Deccal denilen; ama deccal bir değil; kurtlar sofrasında hepsi deccal! Duyduğun çığlıklardan kaçamazsın hiçbir zaman; çığlıklar çocukların; çocuklar hep kurban! Yeter artık yeter; durun! Ölümü dondurun; uzak dursun Güneş Ülkesi'nden Şimdi geriye dönün; geriye! içi dışı bir olanlar gelin artık Güneş Ülkesi'ne Ama yok, yok, yok; düşün yakamdan düşün Açlıktan nefesi kokarken kendi; doğurup cami avlusuna bırakan, sokaklara salanla r Ortaçağa özlem duyup geriden takılanlar Dağdan gelip bağdakini kovanlar Yeşil, yeşil Bursa'mı barbarlar gibi yaşanmaz kılanlar; yakıp yıkanlar Dağılın lan hadi! Jonturk, Şeytan Rıdvan gibi 'tak, tak' diye 'tak' atacak golleri yine Sıkı durun hadi madi! cehenneme hoş geldin; sefa verdin bana; beni deli etme! Burası cehennem! Burada melekler bile gırtlağından asılır; mevleviler gibi aynen 'fır fır' dönerler; liboşlar ki başımızdan kırk yılda gitmezler! Habere bak habere: 'Ay abla, kuşum nerede!' O buna asılmış; bu onunla yatmış; Nadide'nin göğüsleri salyaları akıtmış! Bu ne biçim ana haber bülteni böyle? Ülkemden haber yok! Taşar, aşar uçkur hep yakar, ekrandan boğar; Böyle giderse, bu çocuk ortaya doğar; kin ve nefret kokar! Mazlumlar hep mazlum; katiller hep katil; çiller hep kişner! Kamyondan Önce, Kamyondan Sonra; hepsi kuyruklu yalan; her şey yine aynı! Karşılıksız aşkın, çoluk çocuk, kolu komşunun sapık cellatları; aramızda yaşarke n aniden yaşamlara son verirler trafik canavarları! cehennem aynen burada; umut bir anda biter. YÖK pişkin; suskun, çok sağımlık inek ister: Onların arkasına takılanlar hep bir ağızdan 'mööö!' derler! Hani nerede 60'lar; şimdi kendini satmışlar Çeşit çeşit insanlar; hepsi toplama! Biber gazı yemiş gibi suratlar asık burada! Yüzüne gülüp de arkandan atan burada. Bindikleri dalı keser; tümü asalak, hırsız, ayrımcı kara kedi; Hepsi burada! Güzelim yurdu yakıp yıkıp da çöplüğe çevirenler! Burası zübük tarlası; cehenemin ortası! Cehenneme hoş geldin! Gel vatandaş gel; hepsi burada gel! Taş devri de burada; millennim da burada; yazı-kışı, dağı-taşı-ovası da burada; mazlumu da burada, zalimide burada! Burası cehennem; buradan çıkış yok! Yok, oysa burada, tam da burada bir dünya daha var! Güneş Ülkesi bu; cennetten bir parça! Bizim dünyamız bu; gökkuşağı yakın; ama size çok uzak! Güneşin Çocukları kayıp, yitik! Yok sayılan bir gençlik; yıl 2001 Onlar bir radikaldi; Zekeriya'yı takmazlar; tanımazlar! Yeraltında yaşarlar. YÖK, çok iyi bilir; onlar güneşe hasret! Bir fısıltı bu; kulaktan kulağa yayılır altın anahtar! Anahtar da bende, tamda yüreğimde! Bin yıllık kutsal söz: 'bin defa mazlum olsan bir defa zalim olma!' Bu, işte bu; bizim dünyamız bu! Beynine iyi sok; bu dünya rüya değil!
Güneşin Çocukları Sözleri, AkorMerkezi.com'da yayınlanmıştır. http://www.akormerkezi.com
İçerik Kısa Linki:
Beğendiniz mi? Güneşin Çocukları Sözleri sayfasını Şimdi paylaşın:
Güneşin Çocukları Sözleri için Komoçotoko'dan Gelenler