I picked you out, Seni kalabalıktan çıkardım Of a crowd and talked to you. Ve konuştum seninle Said I liked your shoes, Ayakkabılarını beğendiğimi söyledim You said, "Thanks, Can I follow you?" Dedin ki “Teşekkürler, Seni takip edebilir miyim?”
So it's up the stairs, Öyleyse yukarı katta And out of view. Ve görünmeden No prying eyes. Gözetleyen gözler olmadan I poured some wine. Biraz şarap koydum I asked your name; Ben adını sordum You asked the time. Sen de zamanı
Now it's two o'clock. Şimdi saat iki The club is closed, Kulüp kapandı We're up the block. Engelleri aştık Your hands on me, Ellerin üzerimde Pressing hard against your jeans, Jean pantolonuna sıkıca yaslanıyorum Your tongue in my mouth, Dilin ağzımda Trying to keep the words from coming out. Sözcüklerin çıkmasını engellmeyi deniyorum You didn't care to know. Bilmek umurunda değildi Who else may have been you before. Başka kim olabilirdin önce
I want a lover I don't have to love. Bir sevgili istiyorum sevmek zorunda olmadığım I want a girl who's too sad to give a fuck. Bir kız istiyorum bir şeyleri umursamamak için fazla üzgün olan Where's the kid with the chemicals? İlaçları olan çocuk nerede? I thought he said to meet him here, Sanırım benimle burada buşuşacağını söylemişti But I'm not sure. Ama emin değilim I've got the Money Param var If you've got the time. Eğer zamanın varsa You said, "It feels good." Dedin ki “Bu iyi hissettiriyor” I said "I'll give it a try." Dedim ki “Bir deneyeceğim”
Then my mind went dark, Sonra zihnim karardı We both forgot where your car was parked. İkimiz de unuttuk arabanı nereye park ettiğini Let's just take the train. Hadi trene binelim I'll meet up with the band in the morning. Sabah grup ile buluşacağım
Bad actors, with bad habits... Kötü aktörler, kötü alışkanlıkları olan Some sad singers, they just play tragic. Bazı üzgün şarkıcılar, sadece trajik çalıyorlar And the phone's ringing. Ve telefon çalıyor And the van's leaving. Ve kamyonet gidiyor Let's just keep touching. Hadi dokunmaya devam edelim Let's just keep...keep singing. Hadi sadece devam edelim…şarkı söylemeye
I want a lover I don't have to love. Bir sevgili istiyorum sevmek zorunda olmadığım I want a boy who's so drunk he doesn't talk. Bir oğlan istiyorum öyle sarhoş ki konuşamayan Where's the kid with the chemicals? İlaçları olan çocuk nerede? I got a hunger and I can't seem to get full. Bir açlığım var ve doyamıyor gibiyim I need some meaning I can memorize. Belleğimde tutabileceğim bir anlama ihtiyacım var The kind I have always seems to slip my mind. Hep sahip olduğum aklımdan kayıp gidiyor
But you, but you... Ama sen, ama sen…
You write such pretty words, Çok güzel sözler yazıyorsun But life's no storybook. Ama hayat hikaye kitabı değil Love's an excuse to get hurt. Aşk incinmek için bir mazeret And to hurt. Ve incitmek için Do you like to hurt? İncitmekten hoşlanıyor musun? I do, I do. Ben hoşlanıyorum, hoşlanıyorum. Then hurt me, Öyleyse incit beni Then hurt me, Öyleyse incit beni Then hurt me... Öyleyse incit beni…
-İstek Çeviri-
Çeviren : Hülya Önkan
Alıntı: SarkiCevirileri.com Lover I Don't Have To Love Çeviri, AkorMerkezi.com'da yayınlanmıştır. http://www.akormerkezi.com
İçerik Kısa Linki:
Beğendiniz mi? Lover I Don't Have To Love Çeviri sayfasını Şimdi paylaşın:
Lover I Don't Have To Love Çeviri için Komoçotoko'dan Gelenler