How can I tell you that I love you, I love you but I can't think of right words to say (seni sevdiğimi nasıl söyleyebilirim seni seviyorum ama söyleyebilmek için doğru kelimeleri düşünemiyorum)
I long to tell you that I'm always thinking of you (herzaman seni düşündüğümü söylemeyi çok istiyorum)
I'm always thinking of you, but my words (herzaman seni düşünüyoruö ama kelimelerim)
just blow away, just blow away (uzağında kalıyor, uzağında kalıyor)
It always ends up to one thing, honey (her zaman tek bir şeyle bitiyor; bal)
and I can't think of right words to say (ve ben doğru kelimeleri söylemek için düşünemiyorum)
Wherever I am girl, I'm always walking with you (nerede kız olursam olayım herzaman seninle yürür haldeyim)
I'm always walking with you, but I look and you're not there (herzaman seninle yürür haldeyim ama baktığımda sen orada değilsin)
Whoever I'm with, I'm always, always talking to you (kiminle birlikte olursam olayım. herzaman seninle konuşur haldeyim)
I'm always talking to you, and I'm sad that (herzaman seninle konuşur haldeyim. ve mutsuzum)
you can't hear, sad that you can't hear (sen beni duyamıyorsun...)
It always ends up to one thing, honey, (her zaman tek bir şeyle bitiyor; bal)
when I look and you're not there (baktığımda sen orada olmuyorsun)
I need to know you, need to feel my arms around you (seni bilmeye ihtiyacım var kollarımı etrafında hissetmeye ihtiyacım var)
feel my arms surround you, like a sea around a shore (etrafında kollarımı hissetmek tıpkı su gibi kıyının etrafındaki)
and -- each night and day I pray, in hope that I might find you, in hope that I might find you, because heart's can do no more (ve her gece ve gün dua ediyorum seni bulabilmek için seni bulabilmek için çünki kalpler daha fazlasını yapamazlar)
It always ends up to one thing honey, (her zaman tek bir şeyle bitiyor; bal)
still I kneel upon the floor (hala yerde diz çöküyorum)
How can I tell you that I love you, I love you but I can't think of right words to say (seni sevdiğimi nasıl söyleyebilirim seni seviyorum ama söyleyebilmek için doğru kelimeleri düşünemiyorum)
I long to tell you that I'm always thinking of you (herzaman seni düşündüğümü söylemeyi çok istiyorum)
I'm always thinking of you.... (herzaman seni düşünüyorum)
It always ends up to one thing honey (her zaman tek bir şeyle bitiyor; bal)
and I can't think of right words to say (ve ben doğru kelimeleri söylemek için düşünemiyorum)
How Can I Tell You Çeviri, AkorMerkezi.com'da yayınlanmıştır. http://www.akormerkezi.com
İçerik Kısa Linki:
Beğendiniz mi? How Can I Tell You Çeviri sayfasını Şimdi paylaşın:
How Can I Tell You Çeviri için Komoçotoko'dan Gelenler