I must be crazy now -şu an çıldırmış olmalıyım Maybe I dream too much -belki de hayal görüyorum But when I think of you -ama seni düşündüğümde I long to feel your touch -bana dokunmanı istiyorum
To whisper in your ear -kulağına Words that are old as time -eski sözleri Words only you would hear -sadece senin duyabileceğin sözleri fısıldamak için If only you were mine -sadece benim olsaydın eğer
I wish I could go back to the very first day I saw you -keşke seni ilk gördüğüm güne geri dönebilseydim Should've made my move when you looked in my eyes -gözlerime baktığında yapmam gerekeni yapardım 'Cause by now I know that you'd feel the way that I do -şimdi biliyorum ki benim gibi hissediyorsun And I'd whisper these words as you'd lie here by my side -bana söylediğin yalanlar gibi ben de kulağına bu kelimeleri fısıldayacağım
I love you, please say -seni seviyorum de lütfen You love me too, these three words -sen de beni seviyorsun, işte bu üç kelime They could change our lives forever -tüm hayatımızı değiştirebilir bu kelimeler And I promise you that we will always be together -söz veriyorum sonsuza dek birlikte olacağız Till the end of time -sonsuza dek
So today, I finally find the courage deep inside -işte bugün, içimde Just to walk right up to your door -kapına gidecek cesareti buldum en sonunda But my body can't move when I finally get to it -kapıya yaklaştıkça sanki vücudumu oynatamıyordum Just like a thousand times before -daha önceden binlerce kez olduğu gibi
Then without a word he handed me this letter -ve o(eril) tek kelime etmeden bana bu mektubu verdi Read I hope this finds the way into your heart, it said -umarım bu yazdıkların kalbinden geçenlerdir, şöyle yazıyordu
I love you, please say -seni seviyorum de lütfen You love me too, these three words -sen de beni seviyorsun, işte bu üç kelime They could change our lives forever -tüm hayatımızı değiştirebilir bu kelimeler And I promise you that we will always be together -söz veriyorum sonsuza dek birlikte olacağız Till the end of time -sonsuza dek
Well maybe I, I need a little love yeah -belki de birazcık aşka ihtiyacım var And maybe I, I need a little care -belki de birazcık ilgiye And maybe I, maybe you, maybe you, maybe you -belki de sana ihtiyacım var Oh you need somebody just to hold you -sana sarılacak birini istiyorsun If you do, just reach out and I'll be there -buna ihtiyacın olduğunda ara beni, yanına geleceğim
I love you, please say -seni seviyorum de lütfen You love me too -sen de beni seviyorsun Please say you love me too -beni sevdiğini söyle Till the end of time -sonsuza kadar These three words -bu üç kelimeyi söyle They could change our lives forever -bu kelimler hayatımızı sonsuza dek değiştirebilir And I promise you that we will always be together -söz veriyorum sonsuza dek birlikte olacağız
Oh, I love you -seni seviyorum Please say you love me too -beni de sevdiğini söyle Please please -lütfen Say you love me too -beni sevdiğini söylee Till the end of time -sonsuza dek My baby -bebeğim Together, together, forever Till the end of time -sonsuza dek beraber olacağız I love you -seni seviyorum I will be your light Shining bright -sürekli parlayan hayat ışığın olacağım Shining through your eyes -gözlerinde parlayan My baby -bebeğim
I Love You Çeviri, AkorMerkezi.com'da yayınlanmıştır. http://www.akormerkezi.com
İçerik Kısa Linki:
Beğendiniz mi? I Love You Çeviri sayfasını Şimdi paylaşın: