Hast du etwas getan, was sonst keiner tut?
Hast du hohe Schuhe oder gar einen Hut?
Oder hast du etwa ein zu kurzes Kleid getragen,
ohne vorher deine Nachbarn um Erlaubnis zu fragen?
Başka kimsenin yapmadığı bir şeyi mi yaptın?
Topuklu ayakkabın veya şapkan mı var?
Yoksa komşularından izin almadan
Fazla kısa olan bir elbiseyi mi giydin?
Jetzt wirst du natürlich mit Verachtung gestraft,
bist eine Schande für die ganze Nachbarschaft.
Du weißt noch nicht einmal genau, wie sie heißen,
während sie sich über dich schon ihre Mäuler zerreißen.
Şimdi elbette hor görülmekle cezalandırılıyorsun
Tüm komşuluğa rezaletsin
Onlar senin hakkında çenelerini yırtarken
Onların isimlerini bile bilmiyorsun
Lass die Leute reden und hör ihnen nicht zu.
Die meisten Leute haben ja nichts Besseres zu tun.
Lass die Leute reden, bei Tag und auch bei Nacht.
Lass die Leute reden – das haben die immer schon gemacht.
Bırak insanlar konuşsunlar ve dinleme onları
Çoğuların yapacak daha faydalı şeyi yok
Bırak insanlar konuşsunlar, gündüz ve gece
Bırak konuşsunlar, bunu her zamandır yapıyorlardı zaten
Du hast doch sicherlich ne Bank überfallen?
Wie könntest du sonst deine Miete bezahlen?
Und du darfst nie mehr in die Vereinigten Staaten,
denn du bist die Geliebte von Osama bin Laden.
Sen kesin bir bankayı soymuşsundur
Yoksa nasıl kiranı ödeyeceksin ki?
Ayrıca asla Birleşik Devletlerine gidemeyeceksin
Çünkü Osama Bin Laden'in sevgilisisin
Rasierst du täglich deinen Damenbart,
oder hast du im Garten ein paar Leichen verscharrt?
Die Nachbarn haben da so was angedeutet,
also wunder dich nicht, wenn bald die Kripo bei dir läutet.
Her gün kadın bıyığını mı traş ediyorsun?
Ya da bahçende birkaç cesedi mi gömdün?
Komşular bu konuda biraz ifade ettiler de
Anlaşılan eğer yarın cinayet masası kapının zilini çalarsa şaşırma
Lass die Leute reden und hör einfach nicht hin.
Die meisten Leute haben ja gar nichts Böses im Sinn.
Es ist ihr eintöniges Leben, was sie quält,
und der Tag wird interessanter, wenn man Märchen erzählt.
Bırak insanlar konuşsunlar ve söylediklerine alınma
Çoğuların zaten kötü niyeti yoktur
Onlara zarar veren tek şey monoton hayatlarıdır
Ve masallar anlatıldığında gün daha enteresan olur
Und wahrscheinlich ist ihnen das nicht mal peinlich.
Es fehlt ihnen jede Einsicht.
Und wieder mal zeigt sich: sie sind kleinlich,
unvermeidlich fremdenfeindlich.
Büyük ihtimalle bu onları utandırmıyordur bile
Onlarda her bir anlayış eksik
Ve tekrar belli olur ki: dar kafalı, kaçınılmaz, ve yabancılara düşmanlardır
Hast du gehört und sag mal, wusstest du schon?
Nämlich du verdienst dein Geld mit Prostitution.
Du sollst ja meistens vor dem Busbahnhof stehen.
Der Kollege eines Schwagers hat dich neulich gesehen.
Duydun mu ve söyle, biliyor muydun?
Paranı fahişelik ile kazanıyormuşsun
Çoğu zaman otobüs istasyonunda duruyormuşsun
Geçenlerde eniştenin bir meslekdaşı görmüş seni
Lass die Leute reden und lächle einfach mild.
Die meisten Leute haben ihre Bildung aus der Bild,
und die besteht nun mal, wer wüsste das nicht,
aus Angst, Hass, Titten und dem Wetterbericht.
Bırak insanlar konuşsunlar ve sadece hoşgörlü gülümse
Çoğuları görüşlerini BILD'den alıyorlar
Herkes bilir, Bild'in içeriği de korku, nefret, göğüsler ve hava durumundan oluşmakta
Lass die Leute reden, denn wie das immer ist:
solang die Leute reden, machen sie nichts Schlimmeres.
Und ein wenig Heuchelei kannst du dir durchaus leisten.
Bleib höflich und sag nichts – das ärgert sie am meisten
Bırak konuşsunlar, nasıl olsa da
İnsanlar sadece konuştukca kötü bir şey yapmıyorlar
Ve sana biraz ikiyüzlülük de yakışır
Terbiyeli kal ve bir şey söyleme – en çok bu onları kızdırır.
Lasse Redn Çeviri, AkorMerkezi.com'da yayınlanmıştır. http://www.akormerkezi.com
İçerik Kısa Linki:
Beğendiniz mi? Lasse Redn Çeviri sayfasını Şimdi paylaşın: