11. |
Ortaya attığın konu çok güzel ama bunu savunmak için;
"Türkçeyi Niye Bukadar Yozlaştırıyoruz Bİlgisi Olan Var Mı?"
değil de;
"Türkçe'yi niye bu kadar yozlaştırıyoruz, bilgisi olan var mı?"
deseydin daha iyi olurdu.
Arkadaşlar ilk önce kendi Türkçenizi düzeltin. Sonra olaya genel olarak bakın.
| sonveda | 22 Haziran 2010 Salı 14:40 |
|
10. |
Daha sonları Türkçe karakterler yer almış olsa... Düzeltme: sonraları* :)
|
9. |
Nedense daha sempatik ve samimi olduğunu düşünüyor bu yazı diline sahip arkadaşlarımız. Türkçede " ç, ş, ü, ı, ğ, ö" harfleri ile kuracakları cümlelerin orijinal hallerini de unutmaya başladılar. Aslında bu olay cep telefonlarındaki kısa mesaj yazma servisinin Türkçe karakterler içermemesi ile başladı. Daha sonları Türkçe karakterler yer almış olsa da Türkçe karakterler kullanıldığında harf kapasitesini aşıp daha fazla kontör harcanmış oluyordu. Yani Türkçe bir harf neredeyse 20 - 30 karaktere denk geliyordu. Gençlik çareyi garip bir yazı dili yaratmakta buldu sanırım. :) Tabi bunun acı halini ne yazık ki msn sohbetlerinde, internet sitelerinde vb... yazı ile iletişim kurduğumuz yerlerde fazlasıyla görüyoruz. Ama benim denk geldiğim en korkutucu olay ise Türkçe dil bilgisi testlerinde çoğunluğun imla hataları ve anlatım bozukluklarının nerelerde olduğunu idrak edememiş olmasıydı. Arkadaşlar okuyalım, okutalım eğitime can verelim. Bu sayede gençlik düşünür. Düşününce değerlerine sahip çıkar. Değerlerine sahip çıkınca da böyle forum başlıklarını açıp cevaplamamıza gerek kalmaz. :)
|
8. |
ben birkez uyarmıştım bir dayak yemediğim kaldı verilen cevap "q" "w" "x" türkçeye girecek olmuştu
| irem13 | 24 Ekim 2009 Cumartesi 21:36 |
|
7. |
insanların kolayına geliyor çünkü saçma sapan konuşmak, bir sözlük karıştırıp da doğrusunu türkçesini öğrenmek zorlarına gidiyor. bir de insanları düzeltmeyi hiç sevmem fakat, resim ile fotoğraf arasındaki ayrımı hala yapamıyoruz, düzeltince de suçlu oluyoruz anlamadım gitti..
günlük dil biraz daha yuvarlanan bir dil gidiyorlar yerine gidiyolar'ı hepimiz diyoruzdur zaman zaman, ve alışkanlık halini aldığında değiştirmek çok zor oluyor,, yani eğitim şart o da gençken, ilkokulda hatta evde doğru düzgün türkçe konuşmaktan geçiyor..
| Orteg@ | 24 Ekim 2009 Cumartesi 15:59 |
|
6. |
Tamamen özenti.Neden yarım yamalak bir konuşmaya özenilir ki bunu anlamıyorum?
|
5. |
bilgisizlik özentilik ve saygısızlık bilgisizler çünkü bu dile sahip olabilmek için ne kadar kan döküldüğünü hala benimseyememişler özentiler çünkü o kelimeler veya harfler başka dillere sahipsen kandi dilinde olmayan bir harfi neden kullanasın ki saygısızlar çünkü bizim şu anda rahat olmamamız için canını feda edenler umurlarında bile değil şu an ki halimizi görseler biz ne yaptık boşu boşuna can verdik diye düşünürlerdii bu gençliğin neyine böyle bir özgürlük ki bir milleti parçalamanın ilk adımı dili dağıtmaktır....
| irem13 | 19 Ekim 2009 Pazartesi 16:15 |
|
4. |
televizyonun yozlaştırması! şu tiki furyası almış başını gidiyor. uzaylı dili gibi konuşuyorlar.
|
3. |
cahillikten bilader ne olacak başka.
|
2. |
örnek olarak bir papağan fıkrası :
" bigün kadının biri papağan almaya gitmiş. bi tane begenmiş ama sonradan fiyatını sorunca afallamıs sonra arka tarafta duran bi papaganı begenmis ve fiyatıda uygun olunca satıcının papaganın daha once genelevde durduguna dair yaptıgı uyarıyı dikkate almadan papaganı almaya karar verip eve gitmiş.papaganı eve koyduktan sonra aksam kıza gelmiş kadının. papagan kıza "ooooo... yeni mal sen misin hemen odana git yeni musteri gelir" demiş. kız fena sinirlenip odasına gitmiş. daha sonra kadının oglu gelmiş ve papagan ona yeni maldan bahsetmiş. oglan hiçbişey anlamamıs ve odasına gitmiş. kadının kocası daha sonra eve geldiğinde karısı kapıyı acmıs ve papagan "ooooooo. mehmet bey yeni evimizi ne cabuk buldunuz. buyrun buyrun. "
|
1. |
Bu durumun ya da sorunun aslında tek kelimelik bir cevabı var. Dil anlaşma aracı olmaktan çıkmış başka işler için kullanılmaya başlamış daha doğrusu dilin konuşma anlaşma aracı olduğu unutulmuş. Aslında dediğin gibi bi dalgalanmadan ibaret doğru kelime bu. şunu da hatırlatmakta fayda var papağan hayvanları konuşmayı öğrenirken hiç bir çaba sarfetmezler daha doğrusu papağanların konuşmayı öğrenme gibi bir istekleri zaten yoktur. Duydukları sesleri ortamdaki bütün uyarıcılarla beyinlerine kaydederler. Ortamda bulunan herhangi bir uyarıcı,İlgili kelime ile dalgalanmayı sağladığı zaman kelime hayvanın ağzından çıkıverir.
özetle : papağanlar konuşmak için özel bi çaba sarfetmez. olur olmadık yerde olur olmadık kelimeleri söylerler. yeterki etraf ona bişey hatırlatsın.Ama üstüneTekrar basmak istiyorum. papağanların söylemiş olduğu hiçbir kelimenin altında birşey aramayın onlar sadece kayıt edilmiş bir kaseti çalarlar.
|