Sitting in my room, staring at the wall, (Odamda oturuyorum, duvara bakıyorum) I can't believe it's happening (Bunun olduğuna inanamıyorum) Once so wonderful, now, life's a twisted kind of reality, a fantasy (Birara harikaydı, şimdi, hayat bükülmüş bir gerçek, bir hayal) Don't know where to begin (Nerede başladığını bilmiyorum)
Saw your love for me vanish in a single moment of stupidity (Aptal bir anda aşkının benim için yok olduğunu gördüm) Nightmare this may be, but it is not a dream, ooh (Kabus bu belki, ama bir rüya değil) I want to scream; a broken heart still bleeds (Bağırmak istiyorum, kırılmış bir kalp hala kanıyor)
Never ever talk, never ever smile (Hiç konuşma, hiç gülümseme) Knowing that my life won't be the same (Hayatım aynı olmayacak biliyorum) Never ever touch, never ever feel (Hiç dokunma, hiç hissetme) I will never hear you call my name…again (Adımı söylediğini hiç duymayacağım... yeniden)
In my dreams I see, see you come to me; a memory of times of old (Rüyalarımda görüyorum, bana geldiğini, eski bir anı) Waking up, I realize Hell's as cool as ice (Uyanıyorum, cehennemin buz kadar soğuk olduğunu farkediyorum) And the touch of sin did get me in (Bana ulaşan günahlara dokun) Nothing burns like the cold (Soğuk gibi hiçbir şey yakamaz)
Never ever talk, never ever smile (Hiç konuşma, hiç gülümseme) Knowing that my life won't be the same (Hayatım aynı olmayacak biliyorum) Never ever touch, never ever feel (Hiç dokunma, hiç hissetme) I will never hear you call my name…again (Adımı söylediğini hiç duymayacağım... yeniden)
As we sin, so do we suffer (Günah işlediğimiz gibi, acı mı çekiyoruz) I've fallen from grace, want to turn back time and make it undone (Güzellikten düşüyorum, geri dönmek ve telafi etmek istiyorum)
Never ever talk, never ever smile (Hiç konuşma, hiç gülümseme) Knowing that my life won't be the same (Hayatım aynı olmayacak biliyorum) Never ever touch, never ever feel (Hiç dokunma, hiç hissetme) I will never hear you call my name (Adımı söylediğini hiç duymayacağım) Never ever talk, never ever smile (Hiç konuşma, hiç gülümseme) All I see: a future full of fear (Tüm gördüğüm korkuyla dolu bir gelecek) Never ever touch, never ever feel (Hiç dokunma, hiç hissetme) I can never whisper in your ear…I'm sorry (Kulağına hiç fısıldayamam... üzgünüm)
Never Ever Çeviri, AkorMerkezi.com'da yayınlanmıştır. http://www.akormerkezi.com
İçerik Kısa Linki:
Beğendiniz mi? Never Ever Çeviri sayfasını Şimdi paylaşın: