Do you hear me, -beni duyuyor musun? I'm talking to you -seninle konuşuyorum Across the water across the deep blue ocean -suyun karşısında, mavi derin okyanusun karşısında Under the open sky oh my, baby I'm trying -açık gökyüzü altında, bebeğim deniyorum
Boy I hear you in my dreams -erkeğim, seni rüyalarımda duyuyorum I feel your whisper across the sea -denizin karşısında senin fısıltını hissediyorum I keep you with me in my heart -seni kalbimde kendimle birlikte tutuyorum You make it easier when life gets hard -yaşam zorlaştığında, onu daha da kolaylaştırıyorsun
I'm lucky I'm in love with my best friend -en iyi arkadaşıma aşık olduğum için şanslıyım Lucky to have been where I have been -bulunduğum yerde olduğum için şanslıyım Lucky to be coming home again -yeniden eve gelecek olduğum için şanlıyım Oooohhhhoohhhhohhooohhooohhooohoooh
They don't know how long it takes -onlar ne kadar uzun sürdüğünü anlamazlar Waiting for a love like this -bekleyişim bunun gibi bir aşk için Every time we say goodbye -her zaman 'hoşça kal' dediğimizde I wish we had one more kiss -fazladan bi tana daha öpücüğümüz olmasını diliyorum I'll wait for you I promise you, I will -söz veriyorum senin için bekleyeceğim, bekleyeceğim
I'm lucky I'm in love with my best friend -en iyi arkadaşıma aşık olduğum için şanslıyım Lucky to have been where I have been -bulunduğum yerde olduğum için şanslıyım Lucky to be coming home again -yeniden eve gelecek olduğum için şanlıyım I'm lucky we're in love in every way -her şekilde aşık olduğumuz için şanslıyım Lucky to have stayed where we have stayed -kaldığımız yerde kaldığım için şanslıyım Lucky to be coming home someday -bir gün eve gelecek olduğum için şanslıyım
And so I'm sailing through the sea -deniz boyunca gidiyorum To an island where we'll meet -karşılaşacağımız bir adaya (gidiyorum) You'll hear the music, feel the air -müziği duyacaksın, havayı hissedeceksin I'll put a flower in your hair -saçlarına bir çiçek takacağım Though the breezes through trees -ağaçlar boyunca esen rüzgarlara rağmen Move so pretty you're all I see -gördüğüm bütün güzel hareketler sensin As the world keeps spinning round -dünyanın etrafındaki dönüşü gibi You hold me right here right now -tam şimdi, tam burda, beni tutuyorsun
I'm lucky I'm in love with my best friend -en iyi arkadaşıma aşık olduğum için şanslıyım Lucky to have been where I have been -bulunduğum yerde olduğum için şanslıyım Lucky to be coming home again -yeniden eve gelecek olduğum için şanlıyım I'm lucky we're in love in every way -her şekilde aşık olduğumuz için şanslıyım Lucky to have stayed where we have stayed -kaldığımız yerde kaldığım için şanslıyım Lucky to be coming home someday -bir gün eve gelecek olduğum için şanslıyım