Then they fall forever in love Sonra onlar sonsuza kadar aşık olurlar
But I know better Fakat ben daha iyi biliyorum
So here goes a tale Boylece burada hikaye devam eder
Of the realest of the real Gerçek için en çok gerçek olan
Listen Dinle
Now once upon a time in a small world Şimdi; evvel zaman içinde küçük bir dünyada
It was everything that I dreamed of Ben rüya gördüm o her şeydi
He was my gem and I was his pearl O benim için değerliydi ve ben onun incisiydim
Nothing could come between us Hiçbir şey bizim aramıza giremezdi
A prince charming to call my own Büyüleyici bir prens benim kalbimi çağırır
Until the day that he broke my heart Onun benim kalbimi kırdığı güne kadar
And left me wonderin all alone Ve beni tüm şaşkınlığımla yalnızlığa terk etti
Pickin my mind and soul apart Aklımı ve ruhumu birbirinden ayrı yerlere ayırdı
Used to believe in love (I used to believe in love) Önceden aşka inanmak(önceden aşka inanırdım)
Used to believe in fairy tales (In fairy tales) Önceden perili hikayelere inanmak(perili hikayeler içinde)
Since my heart's been crushed (It's been crushed) Kalbim kırılana kadar( O kırıldı)
I don't believe in much, I need help (No no no no no) O kadar çok inanmıyorum,yardıma ihtiyacım var (hayır hayır hayır) Don't know which way to turn Hangi yola döneceğini bilmemek Figure it out for myself Kendim için onu çözmek
I've just started to learn (La da da dee, oh) Ben henüz öğrenmeye başladım
There's no such thing as fairy tales Perili hikayeler gibi öyle şey yok
Is a good story supposed to end Bu sonu iyi bitmek zorunda olan bir hikaye mi?
Unhappily ever after Ne yazık ki her zaman olmasına rağmen
Just as wonderful as it begins Henüz bunun kadar mükemmel başlar
And carry on for a few chapters Ve birkaç bölüm için devam eder
Baby how come each time I open up Bebek her defasında nasıl meydana çıkarırım
I can't seem to get past page one Eski bir sayfa gibi görünemem
I guess it's time for me to close up Tahminimce zaman benim için bitiyor
And go back on the shelf because I'm done Ve rafın üzerine geri dön çünkü ben bittim
Used to believe in love (I used to believe in love) Önceden aşka inanmak(önceden aşka inanırdım)
Used to believe in fairy tales (In fairy tales) Önceden perili hikayelere inanmak(perili hikayeler içinde)
Since my heart's been crushed (It's been crushed) Kalbim kırılana kadar( O kırıldı)
I don't believe in much, I need help (No no no no no) O kadar çok inanmıyorum,yardıma ihtiyacım var (hayır hayır hayır) Don't know which way to turn Hangi yola döneceğini bilmemek
Figure it out for myself Kendim için onu çözmek
I've just started to learn (La da da dee, oh) Ben henüz öğrenmeye başladım
There's no such thing as fairy tales Perili hikayeler gibi öyle şey yok
Twinkle twinkle little star Parla parla minik yıldız
Why do my dreams seem so far (Why they seem so far) Neden benim düşlerim bu kadar uzak görünüyor?(neden onlar uzak gorunuyor)
Up above the world so high Dünyada en yuksekte; yukarıda
Won't somebody tell me why (Can you help me) Birisi bana neden olduğunu soylemeyecek mi?(Bana yardım eder misin?)
Can you help me out Bana daha iyi yardım eder misin?
Can you tell me what love is all about Bana aşkın ne olduğu hakkında herşeyi söyler misin?
Cause I never known it for myself (Don't believe in fairy tales) Çünkü ben onu asla kendim için bilemiyorum(perili hikayelere inanmamak)
That's why I don't believe in fairy tales no more Neden perili hikayelere bundan boyle inanamıyorum
Used to believe in love (No more) Onceden aşka inanmak(artık yok)
Used to believe in fairy tales (I used to believe, I used to believe, I used to believe) Perili hikayelere inanmak( önceden inanırdım)
Since my heart's been crushed Kalbim kırılana kadar
I don't believe in much, I need help (I don't believe in much) O kadar çok inanmıyorum,yardıma ihtiyacım var(o kadar çok inanmıyorum)
Don't know which way to turn Hangi yola döneceğini bilmemek
Figure it out for myself (Oh no no no no no) Kendim için onu çözmek( oh hayır hayır)
I've just started to learn (Just started to learn) Ben henüz öğrenmeye başladım(henüz öğrenmeye başlamak)
There's no such thing as fairy tales (There's no such thing as fairy tales) Perili hikayeler gibi öyle şey yok(Perili hikayeler gibi öyle şey yok)
Used to believe in love Önceden aşka inanmak
Used to believe in fairy tales (La da da da) Önceden perili hikayelere inanmak
Since my heart's been crushed Kalbim kırılana kadar
I don't believe in much, I need help O kadar çok inanmıyorum,yardıma ihtiyacım var
Don't know which way to turn (I don't know which way) Hangi yola döneceğini bilmemek(hangi yol olduğunu bilemem)
Figure it out for myself Kendim için onu çözmek
I've just started to learn Ben henüz öğrenmeye başladım
There's no such thing as fairy tales Perili hikayeler gibi öyle şey yok
Fairy Tales Çeviri, AkorMerkezi.com'da yayınlanmıştır. http://www.akormerkezi.com
İçerik Kısa Linki:
Beğendiniz mi? Fairy Tales Çeviri sayfasını Şimdi paylaşın: