Grandfather tell me a story Oh all right go and get your storybook No no not one of those a real story A real story Yes tell me about when you were a boy
Well then I shall have to take you back with me a long way in time
It was my thirteenth year on a cold winter�s day As i walked through the enchanted forest I heard the sound of horses and men at arms I felt compelled to walk on and find the place of these sounds When the forest did clear i was standing on a hill Before me was a great plain upon it the armies of the world Standing waiting I thought to myself for whom or for what are they waiting Suddenly a gust of wind came up from the north There appeared a lone rider holding a sword of steel Then from the south came another bearing a battle ax From the east came a third holding a spiked club And finally from the west A rider who wielded a great hammer of war With them came their soldiers of death Followed by an army of immortals They were few in number But the look in their eyes told all who beheld them That they would leave this day only in victory or death And there was a great silence My heart began to pound Storm clouds filled the sky with darkness Rain came And the four winds blew with such anger That i held fast to a tree I watched the four riders raise their weapons into the air Without warning screaming their war cry They led the attack
Down to the battle they rode They met the armies of the world with a mighty clash I could feel the ground shake The earth drank much blood that day Each of the four was unto himself a whirlwind of doom
When the smoke did clear Many thousands were dead There was much blood and gore Their bodies lay broken and scattered across the battlefield Like brown leaves blown by the wind And i saw the four ride together to the top of the hill While below them the soldiers of death assembled All those who would now swear allegiance to them
And the four spoke the words of the warriors prayer
Gods of war i call you My sword is by my side I seek a life of honor free from all false pride I will crack the whip with a bold and mighty hail Cover me with death if i should ever fail Glory majesty unity Hail hail hail
And as i stood and looked on I heard the armies of the world hail them without end And their voices of victory carried long and far throughout the land
Well that�s it Did you like the story Yeah it was great Oh good i�m glad Now off to bed with you Grandfather Yes Who were those four men Who were they They were the metal kings
Savaşçının Duası
Olur git hikaye kitabını getir Hayır hayır onlardan değil gerçek bir hikaye Gerçek bir hikaye? Evet bana çocukluğunu anlat Olur öyleyse seni zamanda çok gerilere götürmem lazım " onüç yaşımdaydım soğuk bir kış gününde Büyülü ormanda gezerken atların ve silahlı adamların seslerini duydum Kendimi yürümeye ve bu seslerin kaynağını bulmaya zorunlu hissettim Ormandan çıktığımda bir tepede duruyordum arkamda dünyanın askerleri vardı Durmuşlardı bekliyorlardı içimden neyi kimi bekliyorlar dedim Bir anda kuzeyden bir rüzgar esti ve elinde çelik bir kılıçla bir atlı çıktı Sonra güneyden başka bir tanesi elinde bir savaş kılıcıyla Doğudan bir üçüncü elinde çivili bir sopayla geldi Ve sonunda batıdan elinde büyük bir savaş çekiciyle son atlı geldi Onlarla beraber ölüm askerleride bir ölümsüzler ordusu tarafından Takip edildiler sayıca azdılar ama gözlerindeki bakış onların bugünü ancak Zaferle veya ölümle terk edeceklerini söylüyordu ve büyük bir sessizlik oldu Kalbim heyacanla atmaya başladı fırtına bulutları gökyüzünü kararttı yağmur başladı Dört rüzgar bütün güçleriyle estiler bir ağaca tutunmak zorunda kaldım Ve dördünün silahlarını havaya kaldırdıklarını gördüm uyarmadan Savaş çığlıklarıyla saldırıya başladılar doğrudan savaşa koştular Dünyanın ordularını büyük bir çarpışmayla karşıladılar Yerin sarsıldığını hissedebiliyordum toprak o gün bol bol kan içti Dörtlünün herbiri tek başlarına birer fırtına gibiydiler Duman dağıldığında binlercesi ölmüştü ortalıkta çok fazla kan vardı Vücutlar savaş alanında aynı rüzgardaki kahverengi yapraklar gibi Kırılmış ve parçalanmış yatıyordu ve dördünü tepeye doğru koşarken gördüm Arkalarında ölüm askerleri belirdi onlara bağlılık yeminiyle Ve dördü savaşçının duasını okudular Savaş tanrıları size sesleniyorum Kılıcım benimle beraber Şerefli bir hayat sürerim Tüm sahte gururdan uzak Kırbacı büyük güçlü bir selamla engelleyeceğim Eğer yenilirsem beni ölümle kaplayın Zafer saygınlık birlik Selam selam selam... Ve ayağa kalkıp baktığımda dünyanın ordularının onları bitmez bir şekilde Selamladığını duydum ve onların zafer sesleri heryerde yankılandı Evet, hikaye buydu beğendinmi Evet harikaydı Oo iyi sevindim şimdi yatağa Dede Evet? Bu dört adam kimdi Kimler miydi? Onlar metalin krallarıydı !!!
The Warrior's Prayer Çeviri, AkorMerkezi.com'da yayınlanmıştır. http://www.akormerkezi.com
İçerik Kısa Linki:
Beğendiniz mi? The Warrior's Prayer Çeviri sayfasını Şimdi paylaşın:
The Warrior's Prayer Çeviri için Komoçotoko'dan Gelenler