Well, I used to drive a cab,
you know
Eskiden taksi sürerdim biliyorsun
I heard a siren scream
Siren çığlığı duydum
Pulled over to the corner
Köşeye çektim arabayı
And I fell into a dream
Ve rüyaya daldım
There were
two men eating pennies
İki adam para yiyordu
And three young girls who cried
Ve üç genç kız ağlıyordu
The West coast is falling,
Batı sahili düşüyordu
I see rocks in the sky.
Gökyüzünde taşlar gördüm
The preacher took his bible
Vaiz incilini aldı
And laid it on the stool.
Ve tabureye koydu
He said: with
the congregation running,
Cemaatle beraber
Why should I play the fool?
Neden aptalı oynayayım?
Well, I used to be a woman,
you know
Eskiden bir kadındım
I took you for a ride,
Seni gezmeye götürdüm
I let you fly my airplane
Uçağımı sürmene izin verdim
It looked good for your pride.
Gururun için iyi göründü
'Cause you're
the kind of man you know
Bildiğin adamlardansın
Who likes what he says.
Ne dediğini kim sever
I wonder what's it's like
To be so far over my head.
Aklımda her şeyin bitmiş olması nasıl acaba
Well, the lady made the wedding
Leydi düğüne gitti
And she brought along the ring.
Ve yüzüğünü getirdi
She got down on her knees
Dizlerine çöktü
And said: Let's
get on with this thing.
Ve bununla geçinelim dedi
Well, I used to be a folk singer
Eskiden folk şarkıcısıydım
Keeping managers alive,
Menajerleri canlı tutan
When you saw me on a corner
Beni köşede gördüğünde
And told me I was jive.
Ve geveze olduğumu söylediğinde
So I unlocked your mind, you know
Aklını açtım biliyorsun
To see what I could see.
Görebileceğimi görmek için
If you guarantee the postage,
Posta ücretini garanti edersen
I'll mail you back the key.
Anahtarı sana mesaj atarım
Well I woke up in the morning
Sabah uyandığımda
With an arrow through my nose
Burnumda bir okla
There was an Indian in the corner
Köşede bir Hintli vardı
Tryin' on my clothes.
Kıyafetlerimi deneyen
Well, I used to be asleep
you know
Eskiden uyurdum
With blankets on my bed.
Yatağımda yorganlarla
I stayed there for a while
Bir süre orda kaldım
'Til they discovered I was dead.
Öldüğümü keşfedene kadar onlar
The coroner was friendly
Yargıç sıcakkanlıydı
And I liked him quite a lot.
Ve onu çok sevdim
If I hadn't 've been a woman
Kadın olmasaydım
I guess I'd never have been caught.
Asla yakalanmazdım herhalde
They gave me back my house and car
Bana evimi ve arabamı geri verdiler
And nothing more was said.
Ve söylenecek pek bir şey yoktu
Well, I was driving
down the freeway
Otoyolda gidiyordum
When my car ran out of gas.
Arabamın benzini bittiğinde
Pulled over to the station
İstasyona çektim
But I was afraid to ask.
Sormaya korkuyordum
The servicemen were yellow
Görevliler sarıydı
And the gasoline was green.
Benzin yeşildi
Although I knew I couldn't
Yapamayacağımı bile bile
I thought that I was gonna scream.
Bağıracağımı sandım
That was on my last trip to Tulsa
Tulsa'ya son gezimdi bu
Just before the snow.
Kardan önce
If you ever need a ride there,
Oraya gitmek isterseniz hiç
Be sure to let me know.
bana haber verin
I was chopping down a palm tree
Meşe ağacını kesiyordum
When a friend dropped by to ask
Bir arkadaş soru sormaya geldiğinde
If I would feel less lonely
Daha az yalnız hissetseydim
If he helped me swing the axe.
Baltayı asmamı yardım etseydi
I said: No, it's
not a case of being lonely
Hayır, bu yalnızlığın durumu değil dedim
We have here,
Buradayız
I've been working on this palm tree
Bu meşe ağacında çalışıyorum
For eighty seven years
87 yıldır
I said: No, it's
not a case of being lonely
Hayır, bu yalnızlığın durumu değil dedim
We have here,
Buradayız
I've been working on this palm tree
Bu meşe ağacında çalışıyorum
For eighty seven years
87 yıldır
He said: Go get lost!
Kaybol dedi
And walked towards his Cadillac.
Cadillac'ına yürüdü
I chopped down the palm tree
Meşe ağacını kestim
And it landed on his back.
Ve yığıldı
Last Trip To Tulsa Çeviri, AkorMerkezi.com'da yayınlanmıştır. http://www.akormerkezi.com
İçerik Kısa Linki:
Beğendiniz mi? Last Trip To Tulsa Çeviri sayfasını Şimdi paylaşın:
Last Trip To Tulsa Çeviri için Komoçotoko'dan Gelenler