When I look back upon my life Geçmiş yaşamımı gözden geçirdiğimde It's always with a sense of shame Hep bir utanç hissi var I've always been the one to blame Ben hep suçlanan kişi oldum For everything I long to do Yapmayı arzuladığım her şey için No matter when or where or who Ne zaman yada nerede yada kim olduğu önemli değil Has one thing in common, too Tek bir şey ortaktı hep
It's a, it's a, it's a, it's a sin O bir, o bir, o bir, o bir günah It's a sin O bir günah Everything I've ever done Yaptığım herşey Everything I ever do Yapıyor olduğum herşey Every place I've ever been Bulunduğum her mekan Everywhere I'm going to Gidiyor olduğum her yer
It's a sin O bir günah
At school they taught me how to be Bana okulda nasıl olunacağını öğrettiler So pure in thought and word and deed Düşüncede ve lafta ve fiilde öyle lekesiz olmayı They didn't quite succeed Çok da başarılı olmadılar For everything I long to do Yapmayı arzuladığım her şey için No matter when or where or who Ne zaman yada nerede yada kim olduğu önemli değil Has one thing in common, too Tek bir şey ortaktı hep
It's a, it's a, it's a, it's a sin O bir, o bir, o bir, o bir günah It's a sin O bir günah Everything I've ever done Yaptığım herşey Everything I ever do Yapıyor olduğum herşey Every place I've ever been Bulunduğum her mekan Everywhere I'm going to Gidiyor olduğum her yer It's a sin O bir günah
Father, forgive me, I tried not to do it Baba, beni bağışla, yapmamayı denedim Turned over a new leaf, then tore right through it Yeni bir sayfa çevirdim, sonra yırttım doğruca Whatever you taught me, I didn't believe it Bana ne öğrettiysen, ona inanmadım Father, you fought me, 'cause I didn't care Baba, benimle savaştın, çünkü ben umursamadım And I still don't understand Ve hala anlamıyorum
So I look back upon my life Öyleyse geçmiş yaşamıma bakıyorum Forever with a sense of shame Daima bir utanç hissiyle I've always been the one to blame Ben hep suçlanan kişi oldum For everything I long to do Yapmayı arzuladığım her şey için No matter when or where or who Ne zaman yada nerede yada kim olduğu önemli değil Has one thing in common, too Tek bir şey ortaktı hep
It's a, it's a, it's a, it's a sin O bir, o bir, o bir, o bir günah It's a sin O bir günah Everything I've ever done Yaptığım herşey Everything I ever do Yapıyor olduğum herşey Every place I've ever been Bulunduğum her mekan Everywhere I'm going to - it's a sin Gidiyor olduğum her yer o bir günah It's a, it's a, it's a, it's a sin O bir, o bir, o bir, o bir günah It's a, it's a, it's a, it's a sin O bir, o bir, o bir, o bir günah
(Confiteor Deo omnipotenti vobis fratres, quia peccavi nimis cogitatione, verbo, opere et omissione, mea culpa, mea culpa, mea maxima culpa)
(I confess to almighty god, and to you my brothers, (Her şeye kadir Tanrım itiraf ediyorum, ve size kardeşlerim, that I have sinned exceedingly in thought, word, act and omission, haddimi aşarak günah işledim düşüncemde, sözümde, hareket ve ihmalimde, through my fault, through my fault, through my most grievous fault) kabahatimin başından sonuna kadar, kabahatimin başından sonuna kadar, ağır cezaya layık kabahatimin başından sonuna kadar)
-İstek Çeviri-
Its A Sin Çeviri, AkorMerkezi.com'da yayınlanmıştır. http://www.akormerkezi.com
İçerik Kısa Linki:
Beğendiniz mi? Its A Sin Çeviri sayfasını Şimdi paylaşın: