Everybody listen all over the world dünyadaki herkes dinlesin I got a story 'bout my favorite girl (Wait a minute) favori kızımla(sevgilimle) ilgili bir hikayem var(bir dakika)
Oh, my baby sexy for sure ah,bebeğim kesinlikle seksisin I had to have him when he walked through the door (Wait a minute) o kapıya doğru giderken ona sahip olmalıydım(bir dakika)
She was 'bout to drive me insane o beni deli etmek üzereydi She come with drama while I'm giving her chains (Wait a minute) heyecanla geldi onun zincirlerini verirken(bir dakika)
I'm focused but I'm losing control odaklandım ama kontrolü kaybediyorum He only wants me for my body zone (Wait a minute) beni sadece vücudum için istiyor(bir dakika)
Girl, why you do me like that? kızım,beni niye böyle yapıyorsun You take all my money bütün paramı alıyorsun Can't even call a player back (Wait a minute) bi oyuncu geri bile çağıramıyorsun(bir dakika) Boy, why you tripping like that? oğlum,niye öyle uçuyorsun(uyuşturucu ile) You think 'cause you tricking you get it just like that? (Wait a minute) sence sebep kendini böyle olanı almakla mı kandırman(bir dakika)
Minding my business, I was doing my thing kendi işimi düşünüyorum,kendi şeyimle uğraşıyorum Got my attention, so I gave him a chance (Wait a minute) dikkatimi çekti bu yüzden ona bir şans veriyorum(bir dakika) Did I mention he was buying a bar? bir bar alsa umursar mıyım Gave him my number, he was trying so hard (Wait a minute) ona numaramı verdim,çok zoru deniyordu(bir dakika) Bought me some things I didn't want, didn't need ihtiyacım olmayan istemediğim şeyler aldı bana Dropped down his jeans like I'm supposed to drop to my knees (Wait a minute) pantolonunu indirdi sanki dizlerimin üstüne çökmem lazımmış gibi(bir dakika) He been blowing up my phone like he know me telefonumu çalıyordu beni biliyormuş gibi Been leaving messages "You know what you owe me" (Wait a minute) "bana ne borçlu olduğunu biliyorsun" mesajları atıyordu(bir dakika)
Girl, why you do me like that? kızım,beni niye böyle yapıyorsun You take all my money bütün paramı alıyorsun Can't even call a player back (Wait a minute) bi oyuncu geri bile çağıramıyorsun(bir dakika) Boy, why you tripping like that? oğlum,niye öyle uçuyorsun(uyuşturucu ile) You think 'cause you tricking you get it just like that? (Wait a minute) sence sebep kendini böyle olanı almakla mı kandırman(bir dakika)
What is your problem daddy? babalık problemin nedir Slow your roll yalpanı yavaşlat Who you think you jiving? sen kimle konuştuğunu sanıyorsun You're disturbing my flow (Wait a minute) akışımı rahatsız ediyorsun(bir dakika) Why you be bugging? bie san sıkıcı davranıorsun Like I'm some kind of hoe sanki bir çeşit çapaymışım gibi Got no more questions and I want you to go başka soru yok ve senden gitmeni istiyorum So break (Break) ayrıl(ayrıl)
Hey, let me talk to you for a minute hey seninle bir dakikalığına konuşmama izin ver Shut up...shut up kapa çeneni
I love the way you strut çalım şeklini beğendim Girl, you already know kızım,zaten biliyorsun But, I'm feeling like you don't want me ama,senin beni istemediğini hissediyorum You just after my dough mangırımdan hemen sonra
Baby, please, I'm fine bebeğim,lütfen,ben iyiyim I'm not one of these hoes ben onlardan değilim Chasing dreams not diamond rings takip eden rüyalar,pırlanta yüzükler değil So don't call me no more yani artık beni arama (Wait a minute) (bir dakika)
Girl, why you do me like that? kızım,beni niye böyle yapıyorsun You take all my money bütün paramı alıyorsun Can't even call a player back (Wait a minute) bi oyuncu geri bile çağıramıyorsun(bir dakika) Boy, why you tripping like that? oğlum,niye öyle uçuyorsun(uyuşturucu ile) You think 'cause you tricking you get it just like that? (Wait a minute) sence sebep kendini böyle olanı almakla mı kandırman(bir dakika)
See, I don't want your money anla,ben senin paranı istemiyorum Yeah, I seen you rolling up here evet,buraya çıkagelişini gördüm In your cadillac cadillac'ında But, I don't need all that ama yine de ihiyacım yok It is a nice color though ama iyi bir renk (Wait a minute) (bir dakika)
What they call you, Mr. Tin man or something? sana ne diyorlar bay zayıf veya öyle birşeyler mi? See, I don't want your cars anla,ben senin arabalarını istemiyorum I don't want your jewelry mücevherler istemiyorum You can't buy this sen bunu alamazsın So you can keep that bu yüzden devam et Wait a minute... bir dakika beklemeye.. Uh yeah, you can give that back ah evet,onu geri verebilirsin
by mSa
Wait A Minute Çeviri, AkorMerkezi.com'da yayınlanmıştır. http://www.akormerkezi.com
İçerik Kısa Linki:
Beğendiniz mi? Wait A Minute Çeviri sayfasını Şimdi paylaşın: