LEZZETLİ APERATİF Carla was on her break from the graveyard shift at the mayonnaise factory She sat at a teetering picnic table, there was a toxic orange moon and it was slightly cold. Carla took out her knife and began etching random words into the table's surface. Then, she thought of her co-worker Jack. Carla liked to think of Jack as a luscious apparatus. He was meaty but graceful. His flesh seemed folded onto his body like a suit made of meat. Carla started to think of Jack as a luscious apparatus in a meat suit. Thinking this gave Carla a dreamy smile. Her mouth was small to begin with but dreaming made it even smaller. That's just how some people are, their mouths get smaller with dreams.
Carla mayonez fabrikasında gece vardiyasında moladaydı Oturunca sallanan piknik sandalyesine oturdu Ay parlak turuncuydu ve hava da biraz soğuktu Carla bıçağını çıkardı ve masaya gelişigüzel kelimeler kazımaya başladı Sonra, iş arkadaşı Jack'i düşündü Onu lezzetli bir aperatif olarak düşünmeyi severdi Jack biraz etli ama zarifti Eti sanki etten yapılmış bir takım elbise gibi görünürdü Carla Jack'i etten yapılmış takım elbise içinde bir lezzetli aperatif olarak düşünmeye başladı Bunu düşünmek onu güldürdü Ağzı zaten küçüktü, hayal kurma onu daha da küçükleştirdi İşte insanlar böyle, ağızları hayallarle küçülüyor.
****
Carla's small mouth was dreaming as her knife began carving a poem into the table: I like hot voids, smooth pants, lazy beds in the rain I like tongue petals, lather, a blistering sun but what I like best is the worship of a luscious apparatus
Carla'nın ağzı, bıçağıyla masaya şu şiiri kazımaya başladığında hayal kuruyordu: Şehvetli boşlukları, pürüzsüz pantolonları, yağmurdaki çiçeklikleri severim Taç yapraklarını, köpüğü, kabarmış güneşi severim Ama en çok sevdiğim ise lezzetli bir aperatifin ilahlaştırılmasıdıydı
****
When Carla was done carving she went back to her work station and scooped shiny white goop into jars. That's just how some people are, their mouths get smaller with dreaming.
Carla kazımayı bitirdiğinde iş yerine geri döndü ve parlak maddeyi kavanozlara boşalttı İşte insanlar böyle, ağızları hayallerle küçülüyor
****
The next day Jack took his own 1am lunch break at the same picnic table He noticed the poem carved into the wood. Although he didn't know who had written it, he coincidentally thought 'Luscious Apparatus' aptly
Ertesi gün Jack aynı piknik masasında öğle yemeğini yedi Tahtaya kazınmış şiiri fark etti. Kimin yazdığını bilmemesine rağmen, tesadüfen, 'Lezzetli Aperatif' kelimesinin tam da kendini tanımladığını dü şündü Sonra kendi bıçağını çıkardı ve 'lezzetli aperatif buradaydı' yazdı.
****
After a few days both Jack and Carla happened to sit at the picnic table at the same time. They both started to look at the things carved in the table. Then they looked at each other . They knew who each other was. Carla's mouth got small and dreamy, Jack's eyes got round and hot When they got done with the graveyard shift they went back to Jack's apartment and had sex
Birkaç gün sonra hem Jack hem Carla aynı piknik masasına oturdular İkisi de masaya kazınmış şeylere bakmaya başladı. Sonra birbilerine baktılar. Kimin kim olduğun biliyorlardı. Carla'nın dudakları küçüldü ve hayal dolu oldu Jack'in gözleri yuvarklaştı ve daha da şehvetlendi Gece vardiyası bitince Jack'in dairesine gittiler ve birlikte oldular
****
Wordless sex, slow sex, fast sex, talking sex Sex like animals have, sex like boys have, sex like girls have Sex upside down, sex inside out Sex with grins, sex with tears Sex, sex, sex
Kelimeler olmadan seks, yavaş seks hızlı seks, konuşan seks Hayvanların yaptığı gibi seks Baş aşağı seks, ters yüz seks Sırıtarak seks, göz yaşlarıyla seks Seks, seks, seks
**** Then she noticed the knife by the side of Jack's bed Jack picked the knife up And Carla knew at once that Jack's wounds were from carving himself Jack was trying to carve poems into himself and now he wanted to carve some in her This was where she drew the line She'd have any kind of sex but not with a knife
Sonra carla Jack'in yatağının yanındaki bıçağı fark etti Jack bıçağı kaptı ve Carla anladı ki Jack'in yara izleri kendini kazımasındandı O kendisine şiirler kazıyordu ve şimdi aynısını Carla'ya yapmak istiyordu İşte orası çizgiyi çektiği yerdi Carla her tür seksi yapardı ama bıçakla olanı olmazdı
****
When Carla refused to let Jack carve her up, Jack felt cheated and misled He felt that by carving a poem in the table Carla had been begging to be carved upon Carla didn't see it that way at all She got up and started putting on her clothes Jack went nuts, he was coming at her with a knife Carla was scared, Carla was shaking and sweating Then, because she was small and could move fast she ducked and Jack tripped and fell and impaled himself in the arm with his own knife. He howled and howled and Carla got the hell out of there fast.
Carla kendisini kazımasını reddettiğinde Jack aldatılmış ve yoldan çıkarılmış hissetti Onu masaya şiiri kazırken hissetmişti Carla kazınmak için yalvarıyordu Olayı bu şekilde görmemişti Kalktı ve giyinmeye başladı Jack çıldırdı ve Carla'nın üstüne bıçakla yürüdü Carla korkmuştu, Carla titriyor ve terliyordu Ama, küçük olduğu ve hızlı hareket edebildiği için Eğildi ve Jack tökezleyip düştü ve kendi bıçağını kendine sapladı Jack uludu ve uludu ve Carla hemencecik oradan çıktı gitti
****
Carla ondan sonra Jack'i lezzetli aperatif olarak düşünmedi.
Luscious Apparatus Çeviri, AkorMerkezi.com'da yayınlanmıştır. http://www.akormerkezi.com
İçerik Kısa Linki:
Beğendiniz mi? Luscious Apparatus Çeviri sayfasını Şimdi paylaşın:
Luscious Apparatus Çeviri için Komoçotoko'dan Gelenler