At eight o'clock we said good-bye, Saat sekizde biz vedalaştık That's when I left her house for mine. Kendi evime gitmek için onu bırkatığım zaman buydu. She said that she'd be staying in, O evde kalacağını söyledi, Well she had to be at work by nine. Saat dokuzda işte olmak zorundaydı. So I get home and have a bath, Öyleyse eve gittim ve banyo yaptım, And let an hour or two pass, Ve bir yada iki saat geçti, Drifting in front of my T.V., TV'nin karşısında oradan oraya geziyordum, When a film comes on that she wants to see. Onun (she) görmek istediği bir film denk gelene dek.
It's Monday morning 5:19 Şimdi Pazartesi sabahı 5:19 And I'm still wondering where she's been, Ve ben hala onun nerede olduğunu merak ediyorum, Cos everytime I try to call I just get her machine. Çünkü ne zaman aramayı denesem ona ulaşılamıyor. And now it's almost six a.m. Ve şimdi neredeyse sabah saat 6 And I don't want to try again, Ve ben yine denemek istemiyorum, Cos if she's still not back then this must be the end. Çünkü eğer hala dönmediyse bu son demek olmalı.
At first I guess she's gone to get İlk başta onun çıktığını tahmin ettim Herself a pack of cigarettes, Bir paket sigara almak için kendine, A pint of milk, food for the cat, Bir kutu süt, kedisi için mama, But it's midnight now and she's still not back. Ama şimdi geceyarısı oldu ve o hala dönmedi.
At half past two I picture her Saat iki ben onu hayal ediyorum In the back of someone else's car. Bir başkasının arabasının arka koltuğunda. He runs his fingers through her hair, Adam parmaklarını onun saçlarının arasında gezdiriyor, Oh you shouldn't let him touch you there. Oh sana orada dokunmasına izin vermemelisin.
Monday Morning Çeviri, AkorMerkezi.com'da yayınlanmıştır. http://www.akormerkezi.com
İçerik Kısa Linki:
Beğendiniz mi? Monday Morning Çeviri sayfasını Şimdi paylaşın:
Monday Morning Çeviri için Komoçotoko'dan Gelenler