Like a new day rising
Like a calm before the storm
Like fog lifting from valleys
On a sleeping forest floor
Eyes open slowly as the dust is shaken off
To gaze upon the wreckage
That the midnight hands have wrought
Doğan yeni bir gün gibi
Fırtınadan önceki sakinlik gibi
Vadilerden atlayan bir kurbağa gibi
Uyuyan bir orman zemininde
Toz toprağın silkelenmesi gibi gözler yavaşça açılıyor
Enkaz üzerinden etrafa bakması için
Geceyarısı ellerinin işlediği şekilde
And now I
I feel my temperature rising
My body explode
I feel like somebody's watching
Like I'm not alone
I stopped and I vowed right then I said that
Ve ben şimdi
Ateşimin yükseldiğini hissediyorum
Vücüdüm patlıyor
Biri izliyor gibi hissediyorum
Yalnız değilmişim gibi
Durdum ve yemin ettim sonra şöyle dedim
Whatever path you take (the path you take)
Wherever you might go (where you might go)
Whenever you decide to leave
I will follow
I will follow
Her ne yolu alırsan (aldığın yol)
Her nereye gidebilirsen (nereye gidebilirsen)
Her ne zaman ayrılmaya karar verirsen
Takip edeceğim
Takip edeceğim
We face a crossroad never knowing what's in store
There's an angel on my shoulder
There's a devil at my door
She proclaimed, "tonight will be
The greatest of our lives
But i said, "don't be so sure
Let's just wait until the morning light
Bir kavşağa dönüyoruz stokta ne olduğunu asla bilmeyen.
Omuzumda bir melek var
Kapımda bir şeytan var
O, bugünün hayatımızın
En muhteşemi olacağını söyledi.
Ama ben, bu kadar emin olma,
Sadece gün ışığına kadar bekleyelim, dedim.
I feel my temperature rising
My body explode
I feel like somebody's watching
Like I'm not alone
I stopped I vowed right then and said that
Ve ben şimdi
Ateşimin yükseldiğini hissediyorum
Vücüdüm patlıyor
Biri izliyor gibi hissediyorum
Yalnız değilmişim gibi
Durdum ve yemin ettim sonra şöyle dedim
Whatever path you take (the path you take)
Wherever you might go (where you might go)
Whenever you decide to leave
I will follow
I will follow
Her ne yolu alırsan (aldığın yol)
Her nereye gidebilirsen (nereye gidebilirsen)
Her ne zaman ayrılmaya karar verirsen
Takip edeceğim
Takip edeceğim
There in the clearing
We gathered close
Under the moon's pale light
We laid out the tools
"you don't have to do this
And I'd forgive you if you don't"
She just looked away and said "I know"
Orada, açık alanda
Yakından topladık
Ayın solgun ışığı altında
Araçları hazırladık
"Bunu yapmak zorunda değilsin
Ve eğer yapmazsan seni bağışlayacağım"
O sadece uzaklara baktı ve biliyorum, dedi
Gripped by the midnight hands
We cradle futures they would prevent
Gripped by the midnight hands
The lines crossed over
The dawn grows closer
Let's bite off too much
Let's jump with a blind trust
In water over our heads
Gece yarısı elleriyle tuttu
Gelecekten sakınırız, engel olabilirler
Gece yarısı elleriyle tuttu
Çizgiler karşıdan karşıya geçti
Şafak yakınlaştı
Çok ısırıp koparalım
Kör bir güvenle atlayalım
Suya, başımızın üstüne
Whatever path you take
And wherever you might go
And whenever you decide to leave
I will follow
I will follow
Her ne yolu alırsan
Her nereye gidebilirsen
Her ne zaman ayrılmaya karar verirsen
Takip edeceğim
Takip edeceğim
I won't bet on the falls you take (the falls you take)
I won't let go if you started to stray
I'll be there until you don't wake up
I will follow
I will follow
I will follow
Aldığın düşüşlere iddiaya girmeyeceğim
Dolaşmaya başladıysan gitmene izin vermeyeceğim
Uyanmadığın zamana kadar orada olacağım
Takip edeceğim
Takip edeceğim
Takip edeceğim
Whatever path you take (I will follow)
Wherever you might go (I will follow)
Whenever you decide to leave (I will follow)
Her ne yolu alırsan (takip edeceğim)
Her nereye gidebilirsen (takip edeceğim)
Her ne zaman ayrılmaya karar verirsen (takip edeceğim)
Midnight Hands Çeviri, AkorMerkezi.com'da yayınlanmıştır. http://www.akormerkezi.com
İçerik Kısa Linki:
Beğendiniz mi? Midnight Hands Çeviri sayfasını Şimdi paylaşın:
Midnight Hands Çeviri için Komoçotoko'dan Gelenler