I don't drink coffee, I'll take tea my dear Cahve içmem, çay alacağım azizim I like my toast done on one side Tostumu tek taraflı seviyorum As you can hear it in my accent when I talk Konuşurken aksanımdan anlayacağınız gibi I'm an Englishman in New York Ben New York'ta bir İngiliz adamım
See me walking down Fifth Avenue Beni Fifth Avenue'de yürürken seyredin A walking cane here at my side Bir yürüyüş değneyi vardır yanımda I take it everywhere I walk Yürüdüğüm her yere onu da götürürüm I'm an Englishman in New York Ben New York'ta bir İngiliz adamım
I'm an alien, I'm a legal alien Ben bir yabancıyım, yasal bir yabancıyım I'm an Englishman in New York Ben New York'ta bir İngiliz adamım I'm an alien, I'm a legal alien Ben bir yabancıyım, yasal bir yabancıyım I'm an Englishman in New York Ben New York'ta bir İngiliz adamım
If "manners maketh man" as someone said Eğer biri "Davranış şekline bak adamın" derse Then he's the hero of the day Sonra o günün kahramanı olur It takes a man to suffer ignorance and smile Bu bir adamın acılı cahilliğini alır ve gülümser Be yourself no matter what they say Kendin ol, başkalarının ne dediğini umursama
I'm an alien, I'm a legal alien Ben bir yabancıyım, yasal bir yabancıyım I'm an Englishman in New York Ben New York'ta bir İngiliz adamım I'm an alien, I'm a legal alien Ben bir yabancıyım, yasal bir yabancıyım I'm an Englishman in New York Ben New York'ta bir İngiliz adamım
Modesty, propriety can lead to notoriety Alçakgönüllülük, dürüstlük kötü şöhrete rehberlik yapabilir You could end up as the only one Sadece birini bitirebilirsin ki Gentleness, sobriety are rare in this society Kabalık, ağırbaşlılık bu çevrede nadir vardır At night a candle's brighter than the sun Geceleyim bir mum güneşten daha fazla parlar
Takes more than combat gear to make a man Mücadele takımının bir adama yaptığından daha fazlasını alır Takes more than license for a gun Silah ruhsatından daha fazlasını alır Confront your enemies, avoid them when you can Düşmanlarınla yüzyüze gel, yapabilirsen onlardan uzak dur A gentleman will walk but never run Centilmen bir adam yürür ama asla koşmaz
If "manners maketh man" as someone said Eğer biri "Davranış şekline bak adamın" derse Then he's the hero of the day Sonra o günün kahramanı olur It takes a man to suffer ignorance and smile Bu bir adamın acılı cahilliğini alır ve gülümser Be yourself no matter what they say Kendin ol, başkalarının ne dediğini umursama
I'm an alien, I'm a legal alien Ben bir yabancıyım, yasal bir yabancıyım I'm an Englishman in New York Ben New York'ta bir İngiliz adamım I'm an alien, I'm a legal alien Ben bir yabancıyım, yasal bir yabancıyım I'm an Englishman in New York Ben New York'ta bir İngiliz adamım
English Man In New York Çeviri, AkorMerkezi.com'da yayınlanmıştır. http://www.akormerkezi.com
İçerik Kısa Linki:
Beğendiniz mi? English Man In New York Çeviri sayfasını Şimdi paylaşın:
English Man In New York Çeviri için Komoçotoko'dan Gelenler