High time we made a stand and shook up the views of the common man Tam zamanı, biz, bir stand yaptık ve ortak adamın bakışlarını salladık. And the love train rides from coast to coast Ve sevgi treni kıyıdan kıyıya sürer. DJ's the man we love the most DJin adamı, bizim en çok sevdiğimiz Could you be, could you be squeaky clean? Pırıl pırıl temizleyebilir miydin, yapabilir miydin? And smash any hope of democracy Ve demokrasinin herhangi bir umudunu ez As the headline says you're free to choose There's egg on your face and mud on your shoes Suratında yumurta ve ayakkabılarında çamur var. One of these days they're gonna call it the blues, yeah yeah. O günlerden birinde onlar üzüntü diye çağıracaklar onu, evet evet.
(Sowing the seeds of love) Anything is possible (Sevgi tohumlarını ekmek) Hiçbirşey mümkün (Seeds of love) When you're sowing the seeds of love (Sevgi tohumları) Sevgi tohumlarını ekiyorken (Sowing the seeds of love) (Sevgi tohumlarını ekmek) (Sowing the seeds of love) Anything is possible (Sevgi tohumlarını ekmek) Hiçbirşey mümkün (Seeds of love) Sowing the seeds of love (Sowing the seeds) (Sevgi tohumları) Sevgi tohumlarını ekmek (tohumları ekmek)
I spy tears in their eyes Onların gözlerindeki yaşları gözetlerim. They look to the skies for some kind of divine intervention Onlar bir tür ilahi arabulucular için gökyüzüne bakar Food goes to waste, so nice to eat, so nice to taste Gıda harcanır, yemek çok hoş, tatmak çok hoş. Politician Granny with your high ideals Politikacı Büyükanne, senin yüksek ideallerinle
Have you no idea how the majority feels? Hiç fikrin var mı, binbaşı nasıl hisseder? So without love and a promised land Yani sevgisiz ve söz verilmiş arazi We're fools to the rules of a government plan Biz, bir hükümetin kurallarının araçlarıyız. Kick out the style, bring back the jam Tarzı kov, kalabalığı geri getir.
(Sowing the seeds of love) Anything (Seeds of love) (Sevgi tohumlarını ekmek) Hiçbirşey (Sevgi tohumları) (Sowing the seeds of love) (Sowing the seeds of love, seeds of love) (Sevgi tohumlarını ekmek) (Sevgi tohumlarını ekmek, sevgi tohumları) Sowing the seeds, the birds and the bees, my girlfriend and me in love Tohumları ekmek, kuşlar ve arılar, ben ve kız arkadaşım aşığız.
Feel the pain, talk about it, if you're a worried man then shout about it. Acıyı hisset, hakkında konuş, eğer telaşlı bir adamsan, haykır bunun hakkında. Open hearts, feel about it, open minds, think about it Kalpleri aç, bunu hisset, akılları aç, bunu düşün. Everyone read about it, everyone scream about it Her biri bunun hakkında okuyor, çığlık atıyor. Everyone (everyone, yeah yeah) Her biri (her biri, evet evet) Everyone (everyone) read about it, read about it Her biri (her biri) bunun hakkında okuyor, okuyor. Read it in the books in the crannies Bunu oku, kitaplarda, yarıklarda. And the nooks there are books to read. Ve köşelerde, okumak için kitaplar var.
(Sowing the seeds of love) Oh, the seeds of love (Sevgi tohumlarını ekmek) Oh, sevgi tohumları We're sowing the seeds, sowing the seeds Tohumları ekiyoruz, ekiyoruz.
We're sowing the seeds of love. We're sowing the seeds Sevgi tohumlarını ekiyoruz. Tohumları ekiyoruz. Sowing the seeds of love, we're sowing the seeds of love Sevgi tohumları, sevgi tohumlarını ekiyoruz. (Mr. England sowing the seeds of love) (Bay İngiltere, sevgi tohumlarını ekiyor.)
(Time to eat all your words, swallow your pride, open your eyes) (Zaman bütün kelimerini yemek için, gururunu yutmak için, gözlerini aç) Time to eat all your words, swallow your pride, open your eyes Zaman bütün kelimerini yemek için, gururunu yutmak için, gözlerini aç. High time we made a stand (time to eat all your words) Tam zamanı, biz bir stand yaptık (zaman, bütün kelimelerini yemek için) And shook up the views of the common man (swallow your pride) Ve ortak adamın bakışlarını saldık (gururunu yut) And the love train rides from coast to coast (open your eyes) Ve sevgi treni kıyıdan kıyıya sürer.(gözlerini aç) Every minute of every hour "I Love a Sunflower" (open your eyes) Her saatin her dakikası "Ayçiçeğini seviyorum"(gözlerini aç) And I believe in love power (open your eyes) Ve Sevginin gücüne inanıyorum(gözlerini aç) Love power, love power Sevgi gücü, sevgi gücü
(Sowing the seeds of love, seeds of love…Sowing the seeds of love) (Sevgi tohumlarını ekmek, sevgi tohumları...Sevgi tohumlarını ekmek) (Sowing the seeds of love, seeds of love) (Sevgi tohumlarını ekmek, sevgi tohumları) We're sowing the seeds (sowing the seeds of love) Sevgi tohumlarını ekiyoruz.(sevgi tohumlarını ekmek) Sowing the seeds of love, we're sowing the seeds (seeds of love) Sevgi tohumlarını ekmek, sevgi tohumlarını ekiyoruz (sevgi tohumları) Sowing the seeds, an end to need, and the politics of greed with love Tohumları ekmek, ihtiyacın sonunda, ve hırsların sevgi ile politikası. (Sowing the seeds of love, seeds of love, sowing the seeds of love) (Sevgi tohumlarını ekmek, sevgi tohumları, sevgi tohumlarını ekmek) (Sowing the seeds of love) anything (seeds of love) anything (Sevgi tohumlarını ekmek) Hiçbirşey (Sevgi tohumları) Hiçbirşey (Sowing the seeds of love, Sowing the seeds of love, seeds of love) (Sevgi tohumlarını ekmek, sevgi tohumlarını ekmek, sevgi tohumları) (Sowing the seeds, an end to need, and the politics of greed with love) (Tohumları ekmek, ihtiyacın sonunda, ve hırsların sevgi ile politikası) (Sowing the seeds of love, seeds of love, sowing the seeds of love) (Sevgi tohumlarını ekmek, sevgi tohumları, sevgi tohumlarını ekmek) (Sowing the seeds of love, seeds of love, sowing the seeds of love) (Sevgi tohumlarını ekmek, sevgi tohumları, sevgi tohumlarını ekmek) (Sowing the seeds of love, seeds of love, sowing the seeds of love) (Sevgi tohumlarını ekmek, sevgi tohumları, sevgi tohumlarını ekmek) (Sowing the seeds of love, seeds of love) (Sevgi tohumlarını ekmek, sevgi tohumları)
Sowing The Seeds Of Love Çeviri, AkorMerkezi.com'da yayınlanmıştır. http://www.akormerkezi.com
İçerik Kısa Linki:
Beğendiniz mi? Sowing The Seeds Of Love Çeviri sayfasını Şimdi paylaşın:
Sowing The Seeds Of Love Çeviri için Komoçotoko'dan Gelenler