Going back to the corner where I first saw you Seni ilk gördüğüm köşeye geri gidiyorum Gonna camp in my sleeping bag, I'm not gonna move Uyku tulumumda kamp yapacağım, kımıldamayacağım Got some words on cardboard, got your picture in my hand Pankartta birkaç kelime, elimdeyse senin resmin var Saying if you see this girl can you tell her where I am 'Eğer bu kızı görürsen, ona burada olduğumu söyleyebilir misin?' diyorum
Some try to hand me money, they don't understand Bazıları bana para vermeye çalışıyorlar, bilmiyorlar ki I'm not broke I'm just a broken hearted man Kırılmadım, sadece kalbi kırık bir adamım I know it makes no sense, but what else can I do Biliyorum bu anlamsız geliyor, ama başka ne yapabilirim ki How can I move on when I've been in love with you Sana aşık olmuşken nasıl hareket edebilirim
'Cause if one day you wake up and find that you're missing me Çünkü eğer bir gün uyanır ve beni kaçırdığını anlarsan And your heart starts to wonder where on this earth I could be Ve kalbin merak etmeye başlar bu dünyada nerede olabilirdim diye Thinking maybe you'll come back here to the place that we'd meet Düşünüyorum da belki buraya geri döneceksin, karşılaşacak olduğumuz yere And you'd see me waiting for you on the corner of the street Ve senin için sokağın köşesinde beklediğimi göreceksin
So I'm not moving Bu yüzden kımıldamıyorum I'm not moving Kımıldamıyorum
Policeman says son you can't stay here Polis 'Evlat burada bekleyemezsin' diyor I said there's someone I'm waiting for if it's a day, a month, a year Birisini beklediğimi söyledim; bir gün, bir ay, bir yıl boyunca, Gotta stand my ground even if it rains or snows Yağmur veya kar yağsa bile yerimde durmalıyım If she changes her mind this is the first place she will go Eğer o fikrini değiştirirse, onun gideceği ilk yer burası
'Cause if one day you wake up and find that you're missing me Çünkü eğer bir gün uyanır ve beni kaçırdığını anlarsan And your heart starts to wonder where on this earth I could be Ve kalbin merak etmeye başlar bu dünyada nerede olabilirdim diye Thinking maybe you'll come back here to the place that we'd meet Düşünüyorum da belki buraya geri döneceksin, karşılaşacak olduğumuz yere And you see me waiting for you on the corner of the street Ve senin için sokağın köşesinde beklediğimi göreceksin
So I'm not moving Bu yüzden kımıldamıyorum I'm not moving Kımıldamıyorum I'm not moving Kımıldamıyorum I'm not moving Kımıldamıyorum
People talk about the guy İnsanlar bu adam hakkında konuşur Who's waiting on a girl, oh whoa Kim bir kıza hizmet eder ki There are no holes in his shoes Onun ayakkabılarında delik yok But a big hole in his world Ama onun dünyasında büyük bir tane var
Maybe I'll get famous as the man who can't be moved Belki ünlü olacağım, kımıldatılamayan adam diye And maybe you won't mean to but you'll see me on the news Ve belki sana bir şey ifade etmeyecek ama beni haberlerde göreceksin And you'll come running to the corner Ve bu köşeye koşarak geleceksin 'Cause you'll know it's just for you Çünkü anlayacaksın ki tüm bunlar senin içindi
I'm the man who can't be moved Kımıldatılamayan Adamım I'm the man who can't be moved Kımıldatılamayan Adamım
'Cause if one day you wake up and find that you're missing me Çünkü eğer bir gün uyanır ve beni kaçırdığını anlarsan And your heart starts to wonder where on this earth I could be Ve kalbin merak etmeye başlar bu dünyada nerede olabilirdim diye Thinking maybe you'll come back here to the place that we meet Düşünüyorum da belki buraya geri döneceksin, karşılaşacak olduğumuz yere Oh, you see me waiting for you on a corner of the street Oh, senin için sokağın bir köşesinde beklediğimi göreceksin
So I'm not moving Bu yüzden kımıldamıyorum ('Cause if one day you wake up, find that you're missing me) (Çünkü eğer bir gün uyanıp, beni kaçırdığını anlarsan) I'm not moving Kımıldamıyorum (And your heart starts to wonder where on this earth I could be) (Ve kalbin merak etmeye başlar bu dünyada nerede olabilirdim diye) I'm not moving Kımıldamıyorum (Thinking maybe you'll come back here to the place that we'd meet) (Düşünüyorum da belki buraya geri döneceksin, karşılaşacak olduğumuz yere) I'm not moving Kımıldamıyorum (Oh, you see me waiting for you on a corner of the street) (Oh, senin için sokağın bir köşesinde beklediğimi göreceksin)
Going back to the corner where I first saw you Seni ilk gördüğüm köşeye geri gidiyorum Gonna camp in my sleeping bag, I'm not gonna move Uyku tulumumda kamp yapacağım, kımıldamayacağım
ByKanser
The Man Who Can't Be Moved Çeviri, AkorMerkezi.com'da yayınlanmıştır. http://www.akormerkezi.com
İçerik Kısa Linki:
Beğendiniz mi? The Man Who Can't Be Moved Çeviri sayfasını Şimdi paylaşın:
The Man Who Can't Be Moved Çeviri için Komoçotoko'dan Gelenler