Lights go down it`s dark (Işıklar sönüyor, karanlık) The jungle is your head - can`t rule your heart (Orman kafanda – kalbini yönetemiyorsun) I`m feeling so much stronger than before (Eskisinden çok daha güçlü hissediyorum) Your eyes are wide (Gözlerin geniş) And though your soul it can`t be bought (Ve buna rağmen satın alamadığı ruhun) You might be wonder (Mükemmel olabilirsin)
Hello, hello... (Ola) (Merhaba, merhaba) I'm at a place called Vertigo (Vertigo denilen yerdeyim) It`s everything I wish I didn`t know (Bu bilmemeyi istediğim herşey) Except you give me something... (Bana birşey vermen dışında) I can feel, feel (Hissedebiliyorum, hissediyorum)
The night is full of holes (Gece deliklerle dolu) There's bullets ripping sky of ink with gold (Mürekkebin gökyüzünü altınla delen kurşunlar var) They twinkle as the boys play rock and roll (Erkeklerin rock and roll yapması gibi parlarlar) They know that they can`t dance - at least they know (Dans edemediklerini biliyorlar – en azından biliyorlar)
I can`t stand the beat (Tempoda duramam) I`m asking for the cheque (Çeki arıyorum) Girl with crimson nails (Koyu kırmızı tırnaklarla kız) It's Jesus 'round her neck (Boğazındaki İsa) Swinging to the music Whoooaaa (Müziği canlandır) Swinging to the music Whoooaaa (Müziği canlandır) Whoooaaa Whoooaaa Whoooaaa
Hello, hello... (Ola) (Merhaba, merhaba) I'm at a place called Vertigo (Vertigo denilen yerdeyim) It`s everything I wish I didn`t know (Bu bilmemeyi istediğim herşey) Except you give me something... (Bana birşey vermen dışında) I can feel, feel (Hissedebiliyorum, hissediyorum)
Shake it... (Salla) Just for... (Sadece) Jumping in... yeah (Zıpla)
All of this... all of this can be yours (Bunların hepsi... Bunların hepsi senin olabilir) All of this... all of this can be yours (Bunların hepsi... Bunların hepsi senin olabilir) All of this... all of this can be yours (Bunların hepsi... Bunların hepsi senin olabilir) Just give me what I want and no one gets hurt (Sadece bana istediğimi ver ve kimse incinmesin)
Hello, hello... (Merhaba, merhaba) We're at a place called Vertigo (Vertigo denilen yerdeyiz) Lights go down and no one knows (Işıklar sönüyor ve kimse bilmiyor) That you give me something... (Bana birşey verdiğini) I can feel your love teaching me (Senin aşkının bana öğrettiğini hissedebiliyorum) Your love is teaching me (Aşkın öğretiyor) How to kneel, kneel (Nasıl diz çöküleceğini)
Vertigo Çeviri, AkorMerkezi.com'da yayınlanmıştır. http://www.akormerkezi.com
İçerik Kısa Linki:
Beğendiniz mi? Vertigo Çeviri sayfasını Şimdi paylaşın:
Bourock soruyor: Sizce 2.el Boss Gt-6 (Tanıdıktan Temiz ve 3 Yıllık) Elektro Gitar Processor İçin 550-600 Ytl Arası İyi Midir? (doların Yükseldiğini De Göz Önünde Bulundurursak)