As I walk through the valley where I harvest my grain - Tahılımı biçtiğim vadide yürürken I take a look at my wife and realize shes very plain - Karıma bir baktım ve çok çirkin olduğunu farkettim But thats just perfect for an amish like me - Ama bu benim gibi Amish'ler için mükemmel You know I shun fancy things like electricity - Biliyorsun ben elektrik gibi şeylerden sakınırım At 4:30 in the morning Im milkin cows - Sabah 4:30'da inekleri sağarım Jebediah feeds the chickens and jacob plows... fool - Jebediah tavukları besler ve Jacob sabanla tarla sürer... Budala And Ive been milkin and plowin so long that even ezekiel thinks that my mind is gone - Ve ben o kadar uzun süredir sağıyorum ve sabanla sürüyorum ki Ezekiel bile aklımı kaybettiğimi düşünüyor Im a man of the land, Im into discipline - Ben tarla adamıyım, disiplinliyim Got a Bible in my hand and a beard on my chin - Elimde İncil'im ve çenemde sakalım var But if I finish all of my chores and you finish thine - Fakat günlük işlerimi bitirdiğimde ve sen seninkileri Then tonight were gonna party like its 1699 - O zaman sanki 1699'muş gibi parti yapacağız
We been spending most our lives living in an amish paradise - Ömrümüzün çoğunu Amish cennetinde yaşayarak geçirdik Ive churned butter once or twice living in an amish paradise - Ben bir veya iki kere tereyağı yaptım Amish cennetinde yaşarken Its hard work and sacrifice living in an amish paradise - Zor iş ve fedakarlıktır Amish cennetinde yaşıyor olmak We sell quilts at a discount price living in an amish paradise - Yorgan satıyoruz ve fiyatını hesaplıyoruz Amish cennetinde yaşarken
A local boy kicked me in the butt last week - Buralı bir çocuk geçen hafta popoma vurdu I just smiled at him and I turned the other cheek - Ben ona sadece gülümsedim ve diğer aburtumu çevirdim I really dont care, in fact I wish him well - Gerçekten takmıyorum kafama, hatta iyi olmasını diliyorum cause Ill be laughing my head off when hes burning in hell - Çünkü ben gülmekten çatlıyor olacağım o cehennemde yanıyorken But I aint never punched a tourist even if he deserved it - Ama ben hiç bir turiste haketmiş olsa dahi vurmadım An amish with a tude? - Düşünceli bir Amish? You know thats unheard of - Bunun duyulmamış olduğunu biliyorsun I never wear buttons but I got a cool hat - Hiç buton takmıyorum ama havalı bir şapkam var And my homies agree - Ve arkadaşlarım bana katılıyorlar I really look good in black... fool - Siyah bana yakışıyor... Enayi If you come to visit, youll be bored to tears - Ziyarete gelirsen eğer çok sıkılacaksın We havent even paid the phone bill in 300 years - 300 yıldır telefon faturası bile ödemedik But we aint really quaint, so please dont point and stare - Ama biz antika değiliz, yani parmakla gösterme ve gözlerini dikme Were just technologically impaired - Biz sadece teknolojik açıdan zayıfız
Theres no phone, no lights, no motorcar - Telefon yok, ışık yok, motorlu araba yok Not a single luxury - Bir tane lüx yok Like robinson crueso - Robinson Crueso misali Its as primitive as can be - Olabildiğince primitifiz
We been spending most our lives living in an amish paradise - Ömrümüzün çoğunu Amish cennetinde yaşayarak geçirdik Ive churned butter once or twice living in an amish paradise - Ben bir veya iki kere tereyağı yaptım Amish cennetinde yaşarken Its hard work and sacrifice living in an amish paradise - Zor iş ve fedakarlıktır Amish cennetinde yaşıyor olmak We sell quilts at a discount price living in an amish paradise - Yorgan satıyoruz ve fiyatını hesaplıyoruz Amish cennetinde yaşarken
Hitchin up the buggy, churnin lots of butter - İki tekerlekli arabayı çekiyorum, bir sürü tereyağı yapıyorum Raised a barn on monday, soon Ill raise anutter - Ahır yaptım Pazartesi günü, yakında bir başkasını yaparım Think youre really righteous? - Dürüst olduğunu mu düşünüyorsun? Think youre pure in heart? - Kalbin pak mı sanıyorsun? Well, I know Im a million time as humble as thou art - Biliyorum ki ben senden milyon kez daha mütevaziyim Im the pious guy the little amlettes wanna be like - Ben küçük Amlette'lerin olmak istediği gibi dindar bir adamım On my knees day and night scorin points for the afterlife - Sabah akşam dizlerimin üzerinde sonraki hayat için puan topluyorum So dont be vain and dont be whiny - Yani kibirli olma ve ağlamaklı da olma Or else, my brother, I might have to get medieval on your heinie - Yoksa kardeşim, ben makatına ortaçağcı davranabilirim
We been spending most our lives living in an amish paradise - Ömrümüzün çoğunu Amish cennetinde yaşayarak geçirdik Ive churned butter once or twice living in an amish paradise - Ben bir veya iki kere tereyağı yaptım Amish cennetinde yaşarken Its hard work and sacrifice living in an amish paradise - Zor iş ve fedakarlıktır Amish cennetinde yaşıyor olmak We sell quilts at a discount price living in an amish paradise - Yorgan satıyoruz ve fiyatını hesaplıyoruz Amish cennetinde yaşarken